Seçimlerden Sonra Ne Olacağı Belli Değil
Hüseyin, mahalle kahvesinin önünde otururken etrafını izler. Herkes seçimlerden önce bir şey alır, bir şey satar, bir yere tatile gider. Hüseyin nedenini sorunca herkes önünü göremediğini sadece seçimlerden sonra ne olacağının belli olmadığını söyler.
İsmail ve Yeter ilişkilerini düzeltmek için terapist Jale’nin ofisine gelir. Jale, sakin bir şekilde konuşurken başka bir odadan kocası İbrahim’in sesi gelir.
Jale, İbrahim’in yanına gittiğinde şiddetli bir şekilde tartışır ve içeri sesin gittiğini düşünmez. İsmail ve Yeter, gitmek istese de tartışmalar büyüyeceği için terapiye devam ederler.
Film gösteriminden sonra yönetmen İbrahim ve belli bir oyuncu grubu bir kafede otururlar. Yönetmenin bir sonraki filminde oyuncu olacak olan Burcu yanında sevgilisi Hüseyin ile gelir.
Hüseyin çok açık sözlü lafını esirgemeyen biridir. Başlarda İbrahim ve oyuncular Hüseyin’in açık sözlü olmasını sorun etmezler fakat Hüseyin, İbrahim’in filmini beğenmediğini ve diğerlerinin yalakalık yaptığını söyler.
Mesut, zengin olma hayalleri ile zengin olduğunu düşündüğü iki kadınla bir barda buluşma ayarlar. İki kadının birbirileriyle denk gelmemeleri için kendisine mesaj atmadan mekana girmemelerini tembihler. Ancak Mesut’un planları istediği gibi gitmez.
Çiçek’in kiminle sevgili olacağını seçimi Hayati’nin sunuculuğunda bir televizyon programında değerlendirilir. Adaylar Mesut ve İbrahim, konuşmacılar Çiçek’in arkadaşları ve ablasıdır.
İki aday hakkında konuşulur, şehir şehir, akraba ve arkadaşların tercihleri yüzde olarak ekrana verilir en son Mesut ve İbrahim konuşma yaparlar. Çiçek’in kararı ise herkesi şaşırtır.
Paşa, kız arkadaşı Jale’nin ailesi ile tanışmak için bir kafede buluşur. Jale’nin akademisyen olan babası Mesut, bir şeyin yanlış söylenmesini sevmez ve hemen düzeltir.
Paşa ile konuştukları bütün sanat, tarih ve genel kültür konularında Paşa her şeyi yanlış telaffuz eder ve yanlış söyler. Paşa’ya sinirlenen Mesut, kafeyi terk etmeye kalkınca ortalık iyice karışır.